Kederli günlerden geçen dervis, rüya âleminde bir adaya ugrar. Gördügü sey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka seklinde oturmakta ve anlasildigi kadariyla birini beklemektedirler. Dervis de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asil misafirin kendisi oldugunu anlamasi uzun sürmez. Halkanin ortasinda kendisine gösterilen yere oturur ve her kederine bir teseli verecek olan bu nurani meclisi dinlemeye koyulur. Halkanin bir tarafinda Abdulkadir Geylani'den Yunus Emre'ye, Imam Gazali'den Mevlana'ya ve Ibn Arabi'ye birçok gönül doktoru… Halkanin diger tarafinda Sokrates, Hegel, Kant, Kierkegard, Spinoza ve Schopenhauer gibi hikmet âsiklari… Halkanin bir baska yaninda ise Geothe'den Cibran'a, Tanpinar'dan Dostoyevski'ye, Sadi Sirazi'den Rilke'ye ve Proust'a acilarini kelimelerin büyülü dünyasinda dindirmeye ugrasan kalem erbabi. Bu teseli halkasi öylesine genistir ki, dindiremeyecegi keder, zayiflatamayacagi aci, sevdiremeyecegi dert yok gibi gözükmektedir. Sözler sözleri, anlatimlar anlatimlari, teseliler teselileri takip eder. Dervis uyandiginda yalnizca günes dogmamistir, kendi içsel karanliklarindan da aydinliga çikmistir. Dervisin Teseli Koleksiyonu dogunun ve batinin binlerce yilda olusturdugu teseli birikimini yarali gönülere cömertçe ulastiran bir çalisma. Teseliden kasit zihnin düsünceler yoluyla uyusturulmasi degil, bilakis aci karsisinda uyumayi seçen zihnin uyandirilmasi. Kadim teseli ustalariyla, teseliye muhtaç gönüleri bulusturmak, bu kitabin varolus sebebi!.